5 Ekim 2017

It


It ile Netflix dizisi Stranger Things arasında paralellikler kurmamak mümkün değil. İkisi de seksenlerde küçük bir Amerikan kasabasında geçiyor, ikisinde de hikayenin merkezinde bisikletleriyle dolaşan bir grup dışlanmış ve zorbalığa maruz kalmış çocuk var, ikisinde de bir kız sonradan gruba katılıyor, ve elbette ikisinde de başka bir boyuttan gelen bir yaratık etrafa dehşet saçıyor. Üstüne üstlük çocuklardan birinin (Finn Wolfhard) iki yapımda da oynaması benzerlik duygusunu daha da arttırıyor. Ama bizim sinemalarda şimdi izlediğimiz It filmi için "Stranger Things'den esinlenmiş" demek haksızlık olur, çünkü aslında It korku romanları yazarı Stephen King'in ta 86'da yazdığı bir eser. Yani aslında "meğer televizyon dizisi Stranger Things birçok fikri o romandan apartmışmış" demek daha doğru bir tespit.

Derry kasabasında bir grup çocuğun, palyaço kılığındaki kötü bir ruha karşı verdikleri mücadeleyi anlatan It elbette Stranger Things'in daha korkunç bir versiyonu. Arjantinli yönetmen Andy Muschietti, bu korku klasiğini romandan beyazperdeye uyarlarken, Stephen King hayranlarını tatmin edecek bir sonuç almayı başarmış. Ben şiddet dozunu beklediğimden daha fazla buldum. Bir Hollywood kuralıdır, özellikle çocukların ön planda olduğu sahnelerde şiddet seviyesi belli bir sınırda tutulur. Ama daha açılışta canavar ruhlu palyaço Pennywise altı yaşındaki küçük Georgie'nin kolunu kopardığında, filmin bu kuralı pek umursamadığını anlıyoruz. İyi çekilmiş korku sahneleri bir yana, yönetmen Muschietti bence çocukların dünyasını ve aralarındaki ilişkileri anlatırken daha iyi bir iş çıkarıyor. Ve o 13 yaş gençliği tasviri filmin asıl güçlü yanı haline geliyor.

Sondaki final kapışması biraz fazla uzatılmış ve gereksiz tekrarlara düşülmüş olsa da, It iyi çekilmiş, iyi kurgulanmış, dengeli bir mizah duygusu da içeren etkili bir Stephen King uyarlaması.

FRAGMAN

It (2017) on IMDb

Benim Notum: 7,5 / 10









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder